Herkesin malumu olduğu gibi, AKP, iktidarda olmanın tüm gücünü kullanarak Türkiye tarihine şimdiden "yandaş medya" terimiyle geçmiş olan, gazeteciliğin utancı bir basın kütlesi yarattı. Nasılı yine herkese malum, iktidardan çıkar sağlayan sermaye sahiplerinden zarla zorla "havuz sermayeler" oluşturarak, "yandaş" kalemlere - gazetecikle uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilere , basın örgütlerine, şuna buna muhteşem "ulufe"ler dağıtarak.
Herkesin malumu olduğu gibi, AKP, iktidarda olmanın tüm gücünü kullanarak Türkiye tarihine
şimdiden "yandaş medya" terimiyle geçmiş olan, gazeteciliğin utancı bir basın kütlesi yarattı.
Nasılı yine herkese malum, iktidardan çıkar sağlayan sermaye sahiplerinden zarla zorla "havuz sermayeler" oluşturarak, "yandaş" kalemlere - gazetecikle uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilere , basın örgütlerine, şuna buna muhteşem "ulufe"ler dağıtarak.
Aynı zamanda AKP, en küçük muhalefeti yapan - demokrasinin olmazsa olmazı gerçek haber
veren - basını bile sınırsız bir zorbalıkla susturmaya çalıştı. "Muhalif gazetecileri" uyduruk
nedenlerle cezaevine atmaktan tutun, "muhalif medyayı" ne Türkiye'de, ne dünyada örneği
görülmemiş vergi cezalarıyla susturmaya çalışmaya varana kadar. Buna bir de AK Partili troller ve twitter hesapları eklendi son zamanda.
Bu cadı kazanında, kadın ya da erkek, tüm mualif basın mensupları hedefe kondu, "aktroller"
tarafından twitterda, televizyonda, yazılı basında aleylerine kampanyalar açıldı. Bu kampanya
öyle bir dereceye vardı ki, aktrollerin sahte Twitter hesaplarından attığı mesajlara "nefret suçu" iddiasıyla yargı süreci başladı, Allah'a şükür.
Evet, kadın ya da erkek, her muhalifet yapmaya cesaret eden gazeteci hedef alındı, AMA
KADIN GAZETECİLERE DÜZENLENEN LİNÇ KAMPANYALARI ÖZEL Mİ ÖZEL!
Kadınlara yapılan her saldırıda olduğu gibi "kadın" olmaları üzerinden ekstra ayrımcılık, hakaret ve nefret suçu içeriyor.
Kadınlara yapılan linç kampanyaları "kadın" olmaları özel olarak hedef alınarak, aşağılanarak
yapılır hep. özlü, Geçtiğimiz ay CNNTürk’te Şirin Payzın’ın Ne Oluyor programına katılan
Amberin Zaman'a, Ceyda Karan'a yapıldığı gibi.
Yazılarını çok takdir ederek izlediğim, Türkiye'nin en iyi dış politika yazarlarından biri Ceyda
Karan'ın katıldığı programda - sadece ve sadece -cumhurbaşkanlığı seçimlerini eleştirdiği
için "kadın" olarak hedefe kondu. Karan'ın twitter ve internet üzerinden yemediği hakaret
kalmadı: "Pensilvanya gözdesi sarı şeytan," “aptal sarışın,” “travesti suratlı,” vs., vs. Siz
hayatınızda hiç Türkiye'de siyasi görüşleri nedeniyle eleştirilen bir erkeğe "aptal sarışın," ya
da "kel," "şeytan" ya da bilmemne "suratlı" diye hakaret edildiğini duydunuz mu? Allahaşkına
duydunuz mu???
Bu cinsel ayrımcılığın zirvesine varmış şiddete bir tek kadınlar mı karşı çıkacak? Erkekler
nerede? TRT Dış Haberler Müdürü Ahmet Hamdi Şişman'ın Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’a
AKP kongresine dönük eleştirisi nedeniyle Facebook sayfasında yazdığı: “Ahmet Hakan ibnesi
Ataturkçüleri bir araya gelemeyip tek bir irade ortaya koyamamakla sucluyor....Yesinler senin
geri zekali beynini ibne" hakaretindeki "ibne" de sonuna kadarak tanıdık ve cinsel ayrımcıığa
dayalı bir nefret suçu değil mi?
YETER ARTIK, bizler Türkiye vatandaşı olarak bu ayıplardan, bu nefret suçlarından ne
zaman kurtulacağız?
* Boğaziçi Üniversitesi, Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği kurucu başkanı
Yorumlar